Yeni trend küresel moda oldu

Giyilebilir teknolojiler ve cep telefonlarına yüklenen uygulamalarla şahsi sıhhat verilerini toplama trendi sanki global bir modaya dönüştü. Bilhassa kolye veya bilezik gibi taşınabilen ve bu esnada kullanıcının sıhhati konusunda bilgileri de toplayan giyilebilir aksesuvarlar daha şimdiden yediden yetmişe hemen herkesin üzerinde kendine bir yer buluverdi.

Mevcut izleme araçları ve yazılımlar günlük olarak atılan adım sayısı, kaç kilometre yüründüğü veya koşulduğu, kaç merdiven çıkıldığı, ne kadar kalori harcandığı, stres düzeyi, içki ve kahve kullanımı hem de uyku müddetlerine kadar pek çok veriyi toplayıp kaydediyor. Teknoloji meraklıları bir yandan ele geçirdikleri veriler doğrultusunda sıhhat ve kondisyon düzeylerini bir üst düzeye taşımaya çalışırken diğer yandan da global çapta örgütleniyor.

Oluşan yeni trende kendini kaptıranlar ise tüm dünyada kısaca ‘Quantified self’ başka bir deyişle kendini izleme isimi verilen yeni bir akımın ortasında buluyor. Ortaya çıkan kişisel sağlık verileri yalnızca izleme gruplarının değil aynı vakitte başta sigorta şirketleri, bankalar ve ilaç şirketleri olmak üzere değişik sektörlere üye kuruluşların da alakasını çekiyor.

ALTIN DEĞERİNDE BİLGİ

Altın değerindeki bu veriler şirketlere sadece büyük oranda tasarruf etme talihi tanımakla kalmıyor bu arada tamamiyle farklı, kişiye özel yeni hizmetler hazırlama fırsatı da sunuyor. Kullanıcılar ise sıhhatli hayat tarzlarıyla sigorta primlerinde avantajlı hale geliyor. Konuya tenkitle yaklaşanlar ise daha çoğunlukla kaptan proje olarak çalışan sistemlerin yakın gelecekte zorunluluk haline gelmesinden kaygı ediyor. Ayrı olarak mahremiyet derecesi itibariyle oldukça yüksek bir saklılık düzeyine sahip sıhhat bilgilerinin tamamiyle ticari amaçla şirketlerin ellerinde dolaşmasının da uzun vadede ciddi adli meselelere kapı aralayabileceği ikazı yapılıyor.