Yaşamınızdaki gayenizi keşfetmek
“Yaşam amacı nedir?” sorusunun cevabı çok kısa ve en basit biçimde “Bu dünyaya gelme amacımızdır.” Mark Twain şöyle demiştir: “Hayatınızda önemli 2 gün vardır; birincisi doğduğunuz gün, diğeri neden doğduğunuzu keşfettiğiniz gün.”
Yaşam amacı, bireyin sahip olduğu kendi özel amacıdır. Tümümüzün bu yeryüzünde bir varlık amacı var. Hayat amacı aynı zamanda yaparken zevk aldığımız, sakin olduğumuz, özümüzü iyi hissettiren şeydir. Yaşam amacımıza muvafık bir hayat sürdüğümüzde, bir şeyleri hakkıyla yaptığımız hissi ile birlikte saadet, zevk, sükun gibi hayatın en önemli kazançlarına sahip olma şansını yakalayabiliriz.
Yaşam amacı, şarkı söylemek, dans etmek, malumatlarını/bildiklerini diğerlerine aktarmak, doktor olmak gibi açık bir mesleğe, uğraşa yönelik olabilir veya karşılaştığınız kişilere tebessüm ettirmek gibi umumi şeyler olabilir. Yaşamın seyrinde yaşam amacımıza uygun bir doğrultuda ilerlerken başka bir meslek alanına yönelebilir, yaptığımız işten başka bambaşka bir iş yaparken kendimizi keşfedebiliriz. Ayrıca yaşam amacı değişmez bir mevzu olmayabilir, açık bir iş olması da gerekmiyor.
Hayat amacı, sükun içinde olmanızı temin edecek en kıymetli gerçektir. Bütün benliğinizle özünüzü verebildiğiniz bir yol; herhangi bir parasal zenginlikle alakası olmayan bir patikadır. Yaşama bütünsel olarak görebildiğinizde, yapılan işlerin isimlerinin ve başka tüm etiketlerin değil, bu işleri yaparken kazandığınız ruhsal deneyimlerin mühim olacağını anlarsınız. Dünyaya gelme nedenimize muvafık yaşadığımızda icra ettiğimiz uğraş, aldığımız kararlar, hayatın günlük akışı manevi olarak şahsımızı tatmin eder, zevk verir, sükun hissettirir.
Yaşam Amacı Nedir, Ne Değildir?
Yaşam amacı, şahsınıza yoğun bir huzur ve tatmin duygusu kazandıran şeydir.
Kabiliyetlerinizle ve gücünüzle uyumludur. Çoğu zaman en iyi icra ettiğiniz işle bağlantılıdır. Gayenizi gerçekleştirirken esasında çok fazla çaba sarf etmezsiniz, çünkü sahip bulunduğunuz bazı kabiliyetler bu gayeyi gerçekleştirmek üzere gelişmiş ve ön plana çıkmıştır.
Hayat amacınızı temin ederken ve o patikada ilerlerken taze şeyler öğrenir, taze tecrübeler kazanır, geliştiğinizi fark edersiniz. Ara sıra aksiliklere düşüp yapamayacağınıza inandığınız için zorluk çekerseniz dahi yapabilmenin karşısındaki tek engel sizsiniz.
Hayat amacınızla uyumlu bir yaşama başladığınızda sizi teşvik eden, doğru yolda olduğunuzu işaret eden yönlendirmeler, alametler keşfedebilirsiniz. Çünkü ruhunuzla, evrenin bütünüyle uyum içerisine girmiş olursunuz. Yolunuzda ilerlerken bütün hususların bir uyum içinde geliştiğini, taşların bir bir yerine oturduğunu hayretle fark edersiniz.
Hayat gayeniz istikametinde bir hayat sürerseniz hem de özünüze ve keza diğerlerine yararlı olursunuz. Böylelikle bütüne de fayda sağlamış bulunursunuz.
Herhangi surette menfi etkileyen olan bir husus, yaşam amacının bir parçası olamaz.
Yaşam Amacını Bulma Macerasında Yapılan Hatalar
Belki hayat gayenizi bulamayacağınızı, bulsanız da amacınızı temin etmek veya ulaşmak için geç kaldığınızı zan ediyorsunuz. Tüm bu duygu ve düşüncelerin teşkil ettiği stresle hayat sürmek zorunda bulunursunuz. Ancak yaşamınızdaki gayenizi keşfetmenin metodu bu şekilde değil. Hayat amacına ilişkin kafanızda mevcut bulunabilecek bazı hatalı düşünce kalıpları var.
Öncelikle amaç, aranarak bulunabilecek bir şey olamaz. 20 yaşındaki bir üniversite öğrencisi de 40 yaşındaki memnuniyetsiz bir çalışan da hayatına anlam kazandıracak o gücü, o büyülü teması araştırır. Maalesef bu aramalar çoğu zaman hayal kırıklığı ile sonuçlanır. Hayat gayesi esasında araştırıp bulacağınız husus değil, bilakis inşa edeceğiniz şeydir. Her ne yapıyor, nasıl bir hayat sürüyor bulunuyorsanız olsun, amacınızı temin etmek için icra ettiğinizi anlamlı kılmaya, bu durumdan mana çıkarmaya gayret edin. Gayenizi keşfetmek için uğraşınızın, işinizin anlamlı, şahsınıza bir gaye teklif edebilecek hususlarına odaklanın. Bu manayı fark edip merkezinize onu alarak davrandığınızda şahsınıza olumlu dönüşler olacaktır.
Evrenin çalışma şekline göre her şey bir enerjidir ve enerji sabit değildir, daima hareket halindedir. Sahip olduğunuz her tür enerji şahsınıza ve hayatınıza bir şey sunacaktır. Bu şey şu anda şahsınızı mutlu edecek bir amaç olmayabilir. Ancak ileride bu amacınızı gerçekleştirirken şimdi kazandığınız deneyimlerden faydalanacaksınız.
İşte hayat gayesi oralarda bir yerdedir, hissettiğiniz o olumlu kuvvettir. Şu anda hayatınızda icra ettiğiniz husus her neyse; eğer hakikaten sükun, zevk sunmuyorsa yani benliğinizi olumlu bir enerjiyle yüklüyorsa o zaman mola vermek, mevcut durumu gözden geçirmek ve tekrar konsantre olmak yararlı olabilir.
Tek bir yaşam amacı olduğunu düşünmek, yanlışlardan biridir. Çok önemli faaliyetlerde bulunmuş insanların bile hayatları boyunca farklı farklı amaçları mevcuttur. Hayatınızın farklı alanları ile ilgili farklı gayeleriniz olabilir. Bu gayeler mesleğinizle, hobilerinizle, ailenizle, evlatlarınızla, inancınızla, çalışmalarınızla veya dostlarınızla bağlantılı surette çeşitlilik içerebilir. Yaşamınıza anlam getirecek o tek bir amacı araştırırken zamanınızı israf etmek yerine amacınızı kendiniz inşa edin.
Amaç, zaman içinde mutasyona uğramaz kanaati de yanlışlardan biridir. Profesyonel iş dünyasındaki işini terk ederek meşgalelerini işe dönüştüren pek çok insan mevcut olduğunu bilirsiniz. Esasen yaptığınız işi, yaptığınız işi değiştirseniz de değiştirmeseniz de yaşamınızda anlam kaynağınızın değiştiği evreler her daim mevcuttur: veletlik, adolesan, kâmillik, ebeveynlik gibi. Amaçlarınızın değişiyor durumu şahsınızı kararsız veya maymun iştahlı kılmaz. Hayatınızdaki mana ve amacın birden fazla olması ve bunların vakit geçtikçe değişmesi gayet doğaldır. 20 yaşındaki gayeniz 40 yaşınızdaki amacınızdan farklı olabilir çünkü 20 yaşındaki halihazırdaki yaşınızdan bir hayli farklıydı.
Yaşamınızdaki amacınızı keşfetmek arzusundaysanız “Amacımı nasıl bulurum?” sorusu işlevsizdir. Esas etkili olan şey, amacınızı inşa ederken ne icra ediyor bulunuyorsanız o durumu mana dolu kılmaya gayret etmek, farklı anlam kaynaklarına izin vermektir. Buna ek olarak bunların vakit geçtikçe değişmesinden rahatsızlık etmemektir.
Bir Japon Felsefesi: İkigai
Hayatın getirdiklerinin yükü ve istikbalde mutlu olacağımızı varsayıp akışına bırakmak yanılgısı arasında gidip gelirken, “bugünü” ıskalarız. İçinizde bir yerlerde şahsınızı canlı hissettirecek ve hayatınızı tatminkar bir surette yaşamanızı sağlayacak bir arzu ve hevesin, bir amacın olduğuna inanıyorsanız Uzakdoğu felsefesinin “İkigai" kavramı muhtemelen şahsınıza ışık tutabilir.
Uzakdoğu halkının sağlıklı ve mesut bir yaşam yaşamalarının sırrını barındıran ikigai kavramını tek cümlede açıklamak zor. Bununla birlikte yaşamın manası, her gün gün doğumuna uyanmak için bir nedeninin mevcut olması manasına geldiğini ifade edebiliriz. İkigai anlayışını karanlık yolda benliğinize ışık tutacak, yaşam serüveninde düştüğünüzde tutunacağınız dal verecek, yaşama motivasyonunuzu onda keşfedeceğiniz şey olarak tariflemek mümkün. Şu 4 soru hevesinizi keşfetmek için yardımcı olabilir, bu soruların yanıtlarının kesişme noktalarını ikigai’niz olarak düşünebilirsiniz.
Hangi hususu beğeniyorum?
Başarılı olduğum şey nedir?
Kainatın neye ihtiyacı var?
Şahsıma hangi para ödeniyor?
Bu sorulardan herhangi biri mevcut olmadığında şevkle başladığınız yolculuk bir müddet sonra tatmin edici olmayabilir. Farz edelim ki başarılı olduğunuz ve beğendiğiniz bir hayalinizi temin ettiniz ancak bu düşten para kazanamıyorsanız bu durum devam ettirilebilir nitelikte değildir. Bu nedenle şahsi serüveninizde ikigai’nizi bulmak için bu suallerin ortak noktalarına konsantre olmayı deneyebilirsiniz.
Hayat Gayenizi Nasıl Keşfedersiniz?
Hayat gayenizi bulmak ifade edildiği gibi kolay görünmüyor olabilir. Ancak sizi tutkunuza ulaştıracak husus hiç vazgeçmeden denemektir. Denemek hata yapmak, yeniden denemek, tekrar hata yapmak, bıkmadan tekrar denemek. Bu döngünün sonunda kesinlikle yaparken zevk alacağınız, benliğinizi olumlu hissedeceğiniz, dünyaya hizmet eden ve şahsınızı mutlu kılacak bir tutkuya kavuşmuş olursunuz. Bu tutkunun, gayenin hayat boyu devam etmesi lüzumlu değil. Hayat daimi bir değişim içinde ve beşer da evrilen bir varlık. Dünün tutkusu yarın sizi tatmin etmeyebilir ve yaşamınızın değişen ritmine mukabilinde hayat gayeniz değişebilir, şekil veya yön değiştirebilir.